2 Ağustos 2012 Perşembe

yenilenebilir enerji kaynağı

bir kez daha sevinmek..bir insanın dahi olsa olumsuz bakışını değiştirebilmek..bir kez daha hayatta edindiğin tecrübelerin bir başkası için artı olabilmesi...güzel birşey olsa gerek sevdiğin diğer insanların mutluluğunda az da olsa payın olduğunu hissetmek..
sevdiğin insanlar dedim de..kasdettiğim tüm insanları sevmek, insanlığın özünü farkına varıp aslında hepimiz aynıyız sadece ara sıra hatalar yaparız demek..ve kin tutmak yerine o da onun hatası deyip en fazla kızdıktan sonra affedip geçmek...hani bir de hayatında apayrı yeri olanlar vardır tabi..
ve biliyormusun hayat aslında egolar, bencillikler, hiyerarşi..ve daha aklıma gelmeyen duygulara yer vermeyecek kadar kısa ve bir o kadar da güzel..
hayatın çok sıkıcı ve hep aynı olduğunu düşünürüz ya arada, üffleyip püfleyip birşeyleden yakınır dururuz..aynılaştıkça farklılaştırmak elimizde değil midir ki? gün gelir hayat gülünce güzel der şükrederiz sahip olduklarımıza; gün gelir gülümsemek için elimizdeki nedenleri sayarız, mutluluğun içimizde olduğunu bile bile evrenden beklesek de. tükense de yenilenir bir döngü içinde kaynağın ta kendisi sensin aslında, yenilenebilir enerji kaynağı....

03082012

23 Temmuz 2012 Pazartesi

yalnızlık nedir


Yanlızlık nedir?
etrafında kimsenin olmaması mı, ne bir dost ne bir arkadaş ne de bir yakının, varken hissedememe mi?
bir ses, güzel bir koku, geçmişten bir anı veya bir hayalin olmaması mıdır yalnızlık...
ara sıra uğrayıp giden birşey midir? onca kalabalığın onca sesin içinde birbaşınalık mıdır yoksa? yalnız olmamana kanıt sahip oluğun onca şeye rağmen hissettiğin midir?
yalnızlık nasıl giderilir?..
bir çaresi, bir ilacı var mıdır? bazen bir dost, arasıra konuşulan bir bitki ya da akvaryumda seyre dalınan bir japon balığı mıdır..
gidip bir deniz kenarında mı dökersin içini,sokaklarda adımlarını sayarak mı, bir kağıt kalem yeter mi..
kim ne derse desin, yalnızlık ne bir tarife sığıyor ne de mekan, zaman ya da başka birşeyle gideriliyor..dahası yalnızlık geldi mi gitmiyor, bir kere hissettin mi hiçbir zaman eskisi gibi olmuyor..

03.07.12

15 Temmuz 2012 Pazar

 herkesden herşeyden kaçmak istersin bazen, seni kimse anlamaz hissetmez hissettiklerini..kaçıp gidesin gelir anlaşılamamaktan, ne sen anlatabilirsin ne onlar anlayabilir..herşey de üst üste gelmiştir hazır, bir kıvılcım yeter isyanına..başka isyandı bu seferki; kabuğuna çekilip sessiz sakin kimseden beklentin olmadan, suya sabuna dokunmadan yaşamaktır..
şöyle uzaktan bakarsın anlamlandıramasan da insanları bir ölüymüş gibi incelemeye çalışırsın..bir ölüsündür aslında..Tüm duygularını hislerini hayatın herşeyini içinde yaşarsın.nedenlerini sorgulasan da.
seni senden iyi anlayan tek varlığa sığınırsın! o da olmasa yaşamının anlamı yoktur zaten.hayatta tutandır seni..

30.06.12

23 Haziran 2012 Cumartesi

şemspare


Gönülden yazılmış her roman, her hikâye, her kelime bir şemsparedir... 
Güneş parçası...

Kararır gökyüzü bazen; 
kasvetli bulutlar kaplar semayı. 
Hayatın ritmi durağanlaşır, sohbetler bildikleşir, 
içimizde birikir yalnızlık hissi. 
Nasıl özleriz güneşi o zaman,
griler içinde aradığımız 
bir tutam renk demeti.
Peri tozu gibi, inceden.

Gönülden yazılmış her roman, 
her hikâye,
her kelime bir şemsparedir... 
Güneş parçası... 

Düşer omuzlarımıza, 
kar tanesi gibi usulca, 
yağmur gibi yıkar ruhumuzu, arındırır tozdan kirden tekdüzeliklerden...


Elif Şafak

21 Haziran 2012 Perşembe

Evening Primrose





İlginç özelliklere sahip otsu bir bitkidir.Lale iriliğinde ipeksi sarı çiçekleri gün boyu kapalı durur. Güneşin tam battığı anda yaprakları açar, bu zaman da akşam ezanına isabet ettiğinden "Ezan Çiçeği" ismi verilmiştir. "Gece Mumu Çiçeği" olarak da bilinir.

Güneş battığı anda aniden açılarak şaşırtıcı bir gösteri sunar. Ezan okunduğu sırada aniden çiçek açarak görenleri etkiler. Ertesi gün öğlene doğru sönen çiçeklerin ömrü bir gündür. Ertesi sabah bir önceki gün açan çiçekler kapanır ve aynı çiçek bir daha açmaz. Ancak bol tomurcuk verdiği için problem olmaz. Baharda rozet biçimi etli ve tüylü yaprakların ortasından uzun bir sap çıkarır. Bu sapın üzerinde yaz boyu açacak olan tomurcukları taslak halinde bulunur. 1.5 metre uzayabilir.İyi drenajlı herhangi bir bahçe toprağında yetişir. Gün boyu güneş görmelidir. Çiçek açmaya mayıs ayında başlar ve yaz boyu sürdürür. Sıcaklarda düzenli olarak sulanır. Sonbaharda çiçek sapları toprak seviyesinde kesilir. Bitki fazla uzun ömürlü değildir ama tohumları dökülerek her yıl bir çok fide verir. Bu fideler ilkbaharda istenilen yerlere şaşırtılır. Sonbaharda çiçek sapları toprak seviyesinde kesilir. Bitki fazla uzun ömürlü değildir ama tohumları dökülerek her yıl bir çok fide verir.

alıntı

17 Haziran 2012 Pazar

...aslında hayat...

sorduklarının cevaplarını yaşarken öğreten tek sınavıdır hayat..her defasında farklılıklarla şaşırtmayı başarabilen sana ve herkese özel muamele eden ilginç bir şey..farklı şeylerle sınayıp tepkilerini ölçer, büyütür de aynı zamanda...kimisini dünyaya bağlar, kimisini de yavaş yavaş uzaklaştırır.

yeri gelir kopamazsın alışkanlıklarından, gittiğin mekanların anıları vardır, şarkılar hep birşeyler hatırlatır...sonra bir bir uzaklaşırsın vazgeçilmezlerin en aza iner...birçok eşyanı geride bırakıp telefonunu alıp çıkabilirsin mesela, ulaşılmak istemediğinde kapatırsın, evini işini hatta kimi zaman mesleğini bile değiştirirsin..yavaş yavaş uzaklaşırsın sevdiklerinden, hep yanında olmalarını istesen de hayat koşuşturmacası...hala aynı derecede üzülsen de daha az kızar daha fazla tolerans gösterirsin, üzüntülerin bile mutu ettiği bir insan haline gelirsin..gün gelir bağlandığın yalnız birşey kalır hayatta kalmanı sağlayacak tekşey..işte hayatın özüne ulaşabilmek için tek yoldur seçmek isteyene...mutlu olabilmek ve mutlu edebilmek için tek seçenek

artık hayatın getirdikleriyle yaşarsın...planların daha esnektir olmasa da olurları da içerir, hatta plansız yaşamak istersin..bi bakmışın hayal edemeyeceğin sürprizler seni bekler, bir kapı kapanırken açılan diğer kapılara bakar onlarla mutluluğun zirvesine ulaşmış bulursun..hiç ölmeyecekmiş gibi tedbirini alır, yaşamın her an bitebilecekmiş gibi yaşarsın..başlarda sürekli suçlasan da artık hayatı sevmeye ve anlamaya başlarsın

hayatın büyütmesine ve olgunlaştırma çabalarına rağmen, yaşadıkça hala daha öğrenecek çok şey var..ne kadar yaşına yaş katsan da ruhunun bir yanı hala çocuksu kalacak..

17.06.2012

7 Haziran 2012 Perşembe

umut denen şeyden vazgeçebilsek keşke

umut denen şeyden vazgeçebilsek, bende hep olması gereken yerinde olsan keşke..
tüm olumsuzluklara, gelmeyeceğini bilmeme rağmen beklemesem mesela..
birgün telefonum çaldığında adını gördüğümü hayal etmesem, çok az da olsa gelebiliriteni düşünmesem..
sırf seni hatırlattığı için arkadaşıma aldığım hediyeyi kendime saklamasam mesela..
hayatımdaki önemli anlarından birkaçını erteleyip bendeki yerini belli etmesem

'neden' kelimeseini tam söyleyecekken cevabı duymak istediğimden emin olmayıp susmasam bazı bazı
içimdeki umudu küçücük de olsa, yok edebilsem ne varki....

06.06

farklıydı


farklıydı bu sefer, birçok şeyin farkındayken..ilk defa böyle hissettim.daha önce de yanımda sen vardın, sevincimde mutluluğumda her daim hissettiğimde...
peki içimdeki bu sevgi onu da mı bana sen verdin..hiç beklemeden bu derece bağlanıp kendi halime ben bile şaşırıp..senden ve senin gönderişinden midir bu sevgi yoksa bir imtahan daha mı?
ne yapacağımı bilemez oldum..karmakarışık olan kafam gözlerimde yaşla geceleri bir yarısı uykuları kaçan, iştahı azalan biri haline döndüm durdum..
ben gönlümü nu kadar kolay vermezdim kimselere..gitmezdim bilmediğim bir serüvenin peşine yanımda sen olmasan..gözyaşlarımsa çaresizliğimden evet neyapacağımı bilmediğimden..
daha önce hiç böyle sevmemiştim. hele gözlerinde yaşama amacımı görecek, o gözlere dalıp gitmek isteyecek kadar.
beklemek, inanmak ve güvenmekten başka birşey gelmiyor elimden bu sefer.
bana verilen bir lutuf değilsen bu sefer peşinden koşmayacağım ne kadar kaybetmeyi istemesem de...

03.06.2012

belki


belki diye başladı herşey...aniden geldin hayatıma belki de geçerken uğradın.gönderilen bir lutuf gibi.içimdeki tedirginlik huzursuz ediyordu ben, bir değişikti bugün, mutluydum seninle bir gün biteceğini bile bile...
hep bakmak istedim gözlerine dalıp gitmek istedim, saatlerce sessizliğini dinlemek...gönderileni sevdim gönderenden ötürü; mesele o'nu bulabilmekti herşeyde....
kafamda onca soru işareti varken, herşeyi O'na bıraktım aslında.merak içinde sessizce bekleyişe koyuldum.neredeyse dünyadan koptum, ne karnım acıktığında yemek yedim ne de alışverişe çıktığımda birşey beğendim. kazanmadan kaybetmek istemedim belkide
hayatta beraber yürüyüp son nefese kadar el ele gitmeyi; gözlerinin içine her baktığımda yaşama amacımı tekrardan hissetmeyi istedim..
ne cümleleri toparlayabildim ne kafamdakileri..kendime de şaştım seni de anlamaya çalıştım.şimdilik burda bırakmak istiyorum herşeyi..gönlüm razı olmasa da zaman...

02.06.2012

11 Nisan 2012 Çarşamba

kafamda deli sorular

kafamda deli sorular...

1.bu saatte neden hala uyumadım? 2.sabah nasıl kalkmayı düşünüyorum acaba? 3.uzun zamandır bu kadar internette kaldım mı? 4.yoksa twitterdan sonra tekrar facebook bağımlısı mı oluyorum? 5.ilk göz ağrı ne demek? 6.tüm bunlardan sonra nasıl bir rüya görücem? 7.neden hala ekranın başındayım? 8.ben ne yapıyorum, ne için yaşıyorum? 9.soru döngüsü hep böyle devam edicek mi? 10.peki ya sorularıma cevap alabilecek miyim....

ilk paragrafı yazalı üzerinden en az yarım saat geçti ve ben hala ayaktayım..gözlerimin kapanmasına direnirken gözümden akcak yaşları orda tutuyorum..sırf gözlerimi kızartmasın diye.

bir zamanlar polyannaydım, her ne kadar ara sıra kafama taktıklarım olsa da..aramızda kalsın özlüyorum da bazı bazı...şimdiyse depresifim, ara ara düzeliyor gibi olsa da, manik depresif olduğumu düşünmeden geçemiyorum. Bir insan bu kadar sık depresyona girer de bu kadar çabuk mu düzelir.

o kadar soru var ki kafamda uçuşan ne tatmin edici cevaplar alabiliyorum, ne de bunlar doğrultusunda hayatıma yön verici kararlar..zor karar veren de bir insanım zaten...

ara ara ağlamıyorum, gözyaşlarım başkalarının hayatına da düşmesin diye..içime attıkça onları daha da büyütüyorum. geçen gün ilk defa bir teyze neden ağladığımı sordu o anki bariyerlerimi nasıl yıkıp geçtiyse..

tüm sorulara cevabı bulduğumda kağıdı verip çıkabilcek miyim peki?

17 Ocak 2012 Salı

Öyle şaşıverirsin ki hayata; sana neler sunacağı, nelerle karşılaştırıp ne sürpsizler yapacağını tahmin bile edemezsin. On sene önce bugünde olacağını hayal etmişmiydin peki..Biçok şey gelip geçer hayatından, seçimlerini sen yaparken, çoğu kez de o sürükler aslında..Bir bakmışsın beklemediğin bir şehirdesin, hiç beklemediğin anda aklına dahi gelmeyecek kişilerle karşılaşırsın..Bunların hepsi bir tesadüf mü, tesadüf diye birşey varmı...
Bir bakmışsın imkansız dediğin düşünceye bikaç sene içinde katılmışsın..özün aynı kalsa da bihayli farklılaşmışsın..kendine mi, etrafındakilere mi yoksa hayata mı şaşırırsın ey insan..kafan karma karışıktır bi plan bir düzeni olsun istersin yaşamının..oyununu bozanları hesaba katmamıştın oysa ki....akışına bırakırsın en sonunda, akıntıya karşı çaba sarfetmek nereye kadar, önemli midir nerede olduğun nereye ulaşacağın sonu aynı olacaksa..

4 Ocak 2012 Çarşamba

tam ortasındayım tüm bu duyguların
ada misali yanlızlığım
kurulu her köprüyü yıkıp
yine kendimi birbaşıma bırakışım
tam ortasındayım sensizliğin
tam ortasındayım en derin hislerin

05.01.12